Cezayir, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne Refah tasarısı sundu
Karar tasarısının BM Güvenlik Konseyi’nde bu hafta oylanması bekleniyor.

Taslak, Gazze Şeridi’ndeki felaket durumunun bölgesel ve uluslararası barış ve güvenlik için bir tehdit olduğunu vurgulayarak, işgalci güç İsrail’in Refah’taki askeri saldırısını ve diğer eylemlerini derhal durdurmasını ve aynı zamanda derhal ateşkes talep etmesini öngörüyor. Ayrıca tüm rehinelerin derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmasını, tüm tarafların uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerine uymalarını ve saygı göstermelerini talep ediyor. Güvenlik Konseyi, daha önce aldığı kararların tam olarak uygulanması çağrısını da yineledi.
Cezayir’in Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi, Güvenlik Konseyi’nin acil toplantısından kısa bir süre sonra ülkesinin “Refah’taki ölümleri durdurmak için kısa ve kararlı bir metin” sunduğunu belirtti. ABD delegesi, Cezayir’in önerisi konusundaki tutumunu açıklamaktan kaçınırken, Çinli mevkidaşı ise bunun mümkün olan en kısa sürede gerçekleşmesini umduklarını ve bu konunun hayati bir mesele olduğunu ifade etti. Fransa Temsilcisi ise Konsey’in harekete geçerek yeni bir karar kabul etmesinin zamanının geldiğini ve bunun bir ölüm kalım meselesi olduğunu vurguladı.
ABD, Gazze’de ateşkes çağrısında bulunan kararları engellemek için daha önce dört kez veto yetkisini kullandı. Güvenlik Konseyi’nin acil toplantısının ardından Cezayir tarafından hazırlanan karar tasarısının giriş bölümünde, Konsey’in Gazze Şeridi’ndeki acıların ve çekilen zorlukların yanı sıra Filistinli sivil nüfusun bir kez daha zorla yerinden edilmesiyle ortaya çıkan feci insani durumdan duyduğu derin endişeyi ifade edildi.
Metinde, sivillerin ve sivil altyapının korunması talebi tekrarlanarak, çatışmanın tüm taraflarının uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerine uymaları ve sivil varlıkların ve nüfusun mahrum bırakılmasının durdurulması gerektiği vurgulandı. Ayrıca Gazze Şeridi’ndeki Filistinli sivillere temel hizmetler ve yardımlar sağlanma ihtiyacı vurgulanarak, uluslararası hukukun tüm ihlallerine karşı hesap vermenin kaçınılmazlığı belirtildi.
Kaynak: Independent