BÖLGELERDOĞU AFRİKAHABERLER

Uzmanlar, yeni dönemde Somali-Türkiye ilişkilerini değerlendirdi

Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Bölge Çalışmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Enver Arpa ve Bursa Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde görev yapan Dr. Tunç Demirtaş, Somali Cumhurbaşkanlığı seçim sonucunu ve Türkiye-Somali ilişkilerinin geleceğini Merhaba Afrika’ya değerlendirdi.

‘‘Şeyh Mahmud’un ikinci cumhurbaşkanlığı döneminde Türkiye-Somali ilişkileri daha da güçlenecek’’

Prof. Dr. Enver Arpa, Hasan Şeyh Mahmud’un 2012-2017 yıllarında cumhurbaşkanlığı görevini yapmış deneyimli bir siyasetçi olduğunu hatıralatarak, ülke sorunlarını kolaylıkla tespit edeceğini belirtti. 

Arpa, Mahmud’un Somali’nin sorunlarını iyi bildiğini ve uluslararası tanınırlığı olduğunu hatırlatarak Somali’nin başta güvenlik ve ekonomik sorunlar olmak üzere mevcut sorunlarının çözümünde iç ve dış dengeyi sağlayacak irade ve desteğe ihtiyaç duyduğunu belirtti. 

Enver Arpa, 329 milletvekilinden 214’ünün oyunu alan Mahmud’un güçlü bir iç desteğe sahip olduğunu belirtirken dış destek noktasında uluslararası ilişkilerin geliştirilmesine ve diasporanın desteğine ihtiyaç duyduğunu söyledi.

İç piyasada güvenli bir ortam sağlanması durumunda çok geniş mali imkanlara sahip olan Somali diasporasını ülkeye çekmek mümkün olduğunu söyleyen Arpa, Mogadişu’da önemli bir canlılık yaşanmaya başladığına dikkat çekti.

‘‘2010’lu yıllardan sonra özellikle Türkiye’nin sağladığı kalkınma yardımı ve teknik yardımlardan sonra başkent Mogadişu’da gözle görülebilir bir değişikliğin yaşandığını biliyoruz. Ülkenin sorunlarını çözmek için önemli bir potansiyeli bulunan Şeyh Mahmud’un kısır iç politik tutumlara tevessül etmeden yatırım ve üretime dayalı bir kalkınma modeline odaklanması gerekir.’’

Şeyh Mahmud döneminde Türkiye-Somali ilişkilerini değerlendiren Arpa, ikili ilişkilerin bu dönemde daha fazla gelişeceğine inandığı ifade etti.

Başta havaalanı, liman, güvenlik güçlerinin eğitimi, sağlık gibi alanlar olmak üzere Türkiye’nin Somali’de yürütmekte projeleri hatırlatan Arpa, Türkiye’nin gerçek anlamda Somali’nin ihtiyaçlarını çözmeye, halkın refahını ve yaşam kalitesini arttırmaya yönelik çabalar ortaya koyduğu ve bu çabaların başta Şeyh Mahmud olmak üzere hiçbir Somalili siyasetçi tarafından göz ardı edilemeceğini belirtti.

‘‘Bazı kaynaklar Şeyh Mahmud’un Körfez ülkelerine daha fazla angaje olduğunu söylese de bunun bizim ilişkilerimize olumsuz yansıyacağını düşünmüyorum. Zira Türkiye Somali’de şahıslardan ziyade devletle ilişkiler tesis etmeye çalıştı. Türkiye’nin, Somali’deki insan odaklı desteği ve çabası hiçbir yönetimin gözardı edemeyeceği bir özelliğe sahiptir. İkili ilişkilerimizin Şeyh Mahmud’un ikinci cumhurbaşkanlığı döneminde daha da gelişeceğini değerlendiriyorum.’’

‘‘Şeyh Mahmud ile birlikte kazanan demokrasi ve hukukun üstünlüğü oldu’’

1.5 yıllık dönemde sürüncemede bırakılan seçimlerin gerçekleşmesi ve Hasan Şeyh Mahmud’un ikinci kez cumhurbaşkanlığına seçilmesiyle birçok algının yıkıldığını belirten Dr. Tunç Demirtaş, çatışmanın veya şiddet olaylarının önüne geçilerek demokrasinin altının çizilmesinin hem Somali hem de Afrika demokrasisi açısından önemli olduğunu ifade etti. 

‘‘Şeyh Mahmud ile birlikte kazanan Somali, Somali halkı, demokrasi, hukukun üstünlüğü, Afrika ve tüm uluslararası sistem oldu. Somali’de yapılan seçimler bölgede ve kıtada da etkisini gösterecek. Katı yönetim anlayışına sahip rejimlerin varlığı da düşünüldüğünde bu seçim önemli bir zafer olarak gözükmeli.’’

Demirtaş, yeni yönetimin öncelikli olarak ülkenin güvenlik ve istikrarını sağlayacak adımlar atmasının gerekliliğine işaret etti. Demirtaş, Somali’de başta düzenli, adil ve demokratik seçimlerin uzun vadede devamlılığı sağlanması ve tüm toplumu bir araya getirerek üzerinde uzlaşı sağlayacağı bir Somali Anayasası oluşturulmasının önemine değindi.

Tunç Demirtaş, değerlendirmesinde yeni yönetimin Somali halkının güvenini kazanarak 1.5 senelik gecikmeye benzer bir durumun yeniden yaşanmaması adına gerekli önlemleri almasının hayati olduğunu ifade etti. Demirtaş, alınabilecek önlemler arasında hükümetin yetkisinin artırılmasının, ordu başta olmak üzere tüm güvenlik kurumlarının, ekonomi ve hukuk sektörlerinin yeniden yapılandırılmasının olduğunu açıkladı. 

Somali istikrarı karşısındaki en büyük engelin Eş-Şebab olduğunu hatırlatan Tunç Demirtaş, terör faaliyetlerinin zayıflatılmasına yönelik ulusal ve bölgesel çabaların geliştirilmesi ve artırılması gerektiğine dikkat çekti. Terörle mücadelede müttefiklerle olan ilişkilerin önemine değinen Demirtaş, Türkiye-Somali ilişkilerinin bu kapsamda öne çıktığını belirtti.

Demirtaş, Hasan Şeyh Mahmud ile ilk bağın 2011’den sonraki sürece tekabül eden Mahmud’un 2012-2017 yılları arasındaki görev süresinde kurulduğunu söyledi. Türkiye’nin, Somali’de devletin kurumsal kapasitesinin artırılması ve ülkedeki istikrarın sağlanması başta olmak üzere pek çok alanda kalkınmaya yönelik destek sağladığını ve yalnızca siyasi alanda varlık göstermekle kalmayıp Somali halkıyla da birliktelik sağlandığını belirtti. 

‘‘Somali halkı nezdinde Türkiye çok önemli bir ülke. Türkiye’nin bu süreçte uyguladığı politikalar ve Türk modeli diğer modellerden pozitif anlamda ayrışıyor. Bu kapsamda geçmiş dönemdeki ilişkiler yeni döneme de ışık tutuyor.’’

Türkiye-Somali ilişkilerinin geleceğine değinen Tunç Demirtaş, güvenlik ve askeri iş birliğinin yanı sıra ekonomik ve sosyal iş birliğinin de artırılması gerekliliğine dikkat çekti. Türkiye’nin 8.500 Somali askerini eğittiğini hatırlatan Demirtaş 15.000 askerin eğitimi sonucunda Somali’nin kendi güvenliğini sağlayabilecek duruma geleceğini ve bu ilerlemenin farklı alanlardaki gelişmelere kapı açacağını şu sözlerle açıkladı: ‘‘Somali’nin ulusal güvenliğini sağlayabilecek duruma gelmesi ülkeye yapılacak yatırımların da güvenliğinin sağlanacak olması anlamına gelir. Bu durumun ekonomik ve ticari konulara ve Somali’nin daha çok kalkınmasına da etkisi olacaktır.’’ 

Demirtaş, yeni dönemde Somali’de etkili olacak uluslararası aktörlere de değindi. Son seçimde Hasan Şeyh Mahmud’un Birleşik Arap Emirlikleri’nden finansal destek aldığı yönünde söylemler olduğunu açıklayan Demirtaş, bu durumun doğru olması halinde Mogadişu’da BAE’ye ekonomik ve ticari anlamda ayrıcalık tanınmasının muhtemel olduğunu ifade etti. 

‘‘Söz konusu durum Somali-Türkiye ilişkilerin çerçevesinde de önem taşıyor. Her ne kadar Türkiye’nin son dönemde BAE veya Körfez ülkeleriyle ilişkilerinde normalleşme olsa da rekabet alanları mevcudiyetini koruyor ve bu alanların başında Somali geliyor. Türkiye-Somali ilişkilerinde BAE faktörünü dikkate almak gerekiyor.’’ 

Hasan Şeyh Mahmud döneminde Türkiye-Somali ilişkilerinde daha güçlü bir döneme girileceği yönünde beklentisini ifade eden Demirtaş, Türkiye’de uzun yıllardır eğitim gören Somalilerin karşılıklı ticari ilişkilere olumlu etki edeceğine ve Somali’de devlet yönetimi içinde görevler alarak Türkiye-Somali ilişkilerinin gelişiminde hayati bir rol üstleneceğine işaret etti.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu