BÖLGELERHABERLERKUZEY AFRİKA

Tunuslu aile 31 yıl önce gözaltına alınıp öldürülen çocuklarının mezarını bulmak istiyor

Tunus’ta 1991 yılında devrik lider Zeynel Abidin bin Ali döneminde gözaltına alınıp, yıllar sonra “işkence edilerek öldürüldüğü” belirlenen mühendisin ailesi, çocuklarının mezarını öğrenmek istiyor.

Nahda Hareketi üyelerinden Kemal el-Matmati, 7 Ekim 1991’de çalıştığı kamuya ait elektrik şirketine gitmek üzere evden çıktığı sırada güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındı.

Gabes’teki polis merkezine götürmesinin ardından bir daha haber alınamayan Matmati’nin ailesi, yıllarca çocuklarından bir haber alabilmek için yetkili mercilerin kapılarını aşındırdı.

Matmati’nin annesi Fatima Buanani, AA muhabirine yaşadıkları sıkıntıları anlattı. Oğlu gözaltına alındığında başkent Tunus’ta hastanede tedavi gördüğünü aktaran Buanani, taburcu edildikten sonra durumu öğrenince Gabes’teki polis merkezine gittiğini fakat oğlunun orada olmadığını söylediklerini ifade etti.

Bir süre sonra oğluna teslim edilmek üzere eşyalarını kabul edeceklerinin söylendiğini belirten acılı anne, “Ümitlendik, hemen Kemal’in giysilerini eşyalarını hazırlayıp karakola teslim ettik. Akşamları yemek götürdüğümüzde kabul ediyorlardı ve her akşam getirmemiz için bizi cesaretlendiriyorlardı. Bu bize Kemal’in yaşadığının bir işaretiydi. Fakat daha sonra bize hakaret ederek yemek getirmememizi söylediler. Bir hafta sonra da Kemal’in karakolda olmadığını söyleyerek verdiğimiz eşyaları olduğu gibi bize iade ettiler.” diye konuştu.

 Kayıp oğulun peşinde bir ömür yolculuk

Oğlunu ısrarlı bir şekilde karakola sormaya devam ettiklerini dile getiren Buanani, “Her gün karakola gidip gelmemizden bu davadan vazgeçmeyeceğimizi anlayan polislerden birisi bilgi alabileceğimiz bir kişiyi göstereceğini söyledi. Kendisini takip ettim bana gösterdiği evin sahibinden oğlumun başkent Tunus’a götürüldüğünü öğrendim.” ifadelerini kullandı.

Bunun ardından oğlunu aramak için başkentte gittiğini anlatan Buanani, “1995 yılına kadar yani 4 yıl boyunca Tunus’ta başta İçişleri Bakanlığı olmak üzere sormadığım karakol, hapishane ve insan hakları derneği kalmadı. Kime gitsek ‘oğlunun burada olduğunu sana kim söyledi?’ diye sorarak bizi cevapsız gönderdiler. “şeklinde konuştu.

Doksanlı yıllarda Tunus’ta Nahda Hareketi üyelerine yönelik insan hakları ihlallerinin arttığı gerekçesi ile Batı ülkelerinin baskısı sonucu Bin Ali tarafından İnsan Hakları ve Temel Özgürlükler Yüksek Komisyonu kurulduğunu hatırlatan Buanani, bir ümitle komisyon başkanına ulaştığını ancak ondan da cevap alamadığını söyledi.

Israrlı aramalarının ardından kendilerinin de baskı görmeye başladığını aktaran Buanani, bu durumu, “Ben ve oğlum Kemal’in eşi, artık Gabes’ten çıkmak için karakoldan izin almamız gerekiyordu. Oğlumun bir kaçak olduğu yurt dışına kaçmış olabileceği bu yüzden bizimle irtibata geçmesi durumunda haber vermemizi istediler.” diyerek anlattı.

Tunus’ta 2011 yılında “Yasemin Devrimi” ile rejimin değişmesinin ardından oğlunu tekrar aramaya başladığını belirten Buanani, “Oğlumun kaybolduğu dönemde Gabes’te doktorluk yapan Ali Amir’e ulaştık. Ona sorduk, Kemal’in işkence gördüğünü ve işkencenin ardından hayatta mı öldü mü diye muayene etmesi için kendisine getirdiklerini söyledi. Doktoru da bu bilgiyi kimseyle paylaşmaması için tehdit etmişler ve dövmüşler.” dedi.

“Oğlumun mezarında doya doya ağlamak istiyorum”

Doktorun Bin Ali’nin devrilmesinin ardından mahkemeye başvurduğunu ve oğlu Kemal’in işkence sırasında öldüğünü teyit ettiğini söyleyen Buanani, “Oğlumun işkencede öldüğünü doktor Amir’e söylemişler, Amir’i de tehdit etmişler kimseye söylememesi için. Oğlumun bu şekilde vefat ettiğini öğrendik. Şimdi yetkililerden oğlumun mezarını öğrenmek için yardım istiyorum. Oğlumun mezarında bir Fatiha okuyabilmek için mezarını bilmek istiyorum.” diye konuştu.

Matmati’nin kaybolduğu sırada 6 aylık bir kızı ve 5 yaşında oğlu olduğunu hatırlatan Buanani, “Kemalimin oğlunu 24 yaşında bir trafik kazasında kaybettik. Kızı ile beraber oğlumun kabrine gitmek doya doya ağlamak istiyorum.” ifadelerini kullandı.

Kemal Matmati’nin akıbetini araştıran ve Matmati için açılan davayı takip eden avukat Muhtar ec-Cemali de devam eden duruşmalar sonucunda Matmati’nin “işkence gördüğü” sırada öldürüldüğünün kesinleştiğini kaydetti.

Gabes’te o dönemde polis memuru olarak çalışan 3 kişinin bu cinayetten sorumlu olduğunu aktaran Cemali, “Cinayeti kimlerin işlediği netleşti, şimdi asıl sorumuz Kemal’in mezarının nerede olduğu. Bazı iddialara göre başkentte yer alan kavşaklardan birinin inşaatına gömüldüğü yönünde. Ama eski rejimin muhalifleri yakarak öldürmek ya da köprü inşaatlarındaki betonlara gömmek gibi bir uygulaması (Geleneği) yoktu.” değerlendirmesinde bulundu.

Matmati’nin davası için İçişleri Bakanlığı’nın arşivlerinin taraması gerektiğinin altını çizen Cemali, “Kemal Matmati’nin kabrinin başkentteki mezarlıklardan birinde olduğunu tahmin ediyoruz. Mahkemeden, Matmati’nin hayatını kaybetmesinin ardından 7 gün içerisinde bu mezarlıklara defnedilenler için kimlik tespiti yapılmasını talep ettik.“ dedi.

Kaynak: AA, Adil Sabti/Mehmet Akif Turan

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu