Somali yeni bir çatışma alanına mı girecek?
Somali’nin çiçeği burnunda yeni devlet başkanı Hasan Şeyh Mahmud’un seçildikten sonra iç siyasete yönelik mesajları oldukça yerindeydi. İşsizlik, enflasyonla mücadele, ülkenin yeniden imar edilmesi ve terör ve güvenlik sorunlarının çözülmesine yönelik ilk demeçleri gerek Somalililere gerek ise bölgede yaşayan insanlara rahat bir nefes aldırdı.
Şeyh Mahmud, seçildikten henüz birkaç saat geçmişken ABD Büyükelçisini kabul ederek samimi pozlar vermesi ve ABD ile her zaman olduğundan daha yakın bir ilişkide olacaklarını açıklaması Somali siyasetinde pek alışıldık bir durum değildi. Genelde şu ana kadar seçilen devlet başkanları -kendisi de daha önce bir kez daha seçilmişti- ABD ile çalışmaya çok istekli olsalar da Somali halkına bu niyetlerini çok açık ifade etmezlerdi. ABD de Mahmud’un bu iş birliği teklifine karşılık vererek Trump döneminde çekilmiş ABD askerlerinin tekrar konuşlandırılacağını açıkladı. Şeyh Mahmud, ABD’nin bu niyetinden memnun kaldıklarını belirterek, ABD askerlerinin yeniden konuşlandırılmasını sevinçle beklediklerini gösterdi.
ABD, Somali’de yaşanan şiddetin aktörlerinden biri
Somali halkının çoğunluğu terör ve güvenlik sorunun kaynağının eş Şebab olduğu kadar ABD olduğunu da çok yakından bilir. ABD’nin 1991’den bu yana Somali’de yaşanan şiddet ortamının görünür veya görünmez aktörlerinden biri olduğu artık aşikardır.
Şeyh Mahmud da deneyimli bir siyasetçi olarak bu gerçeği bilmektedir. Bu gerçeği bilmesine rağmen ABD’nin yeniden asker göndermesine sevinmesini çaresizliğin bir sonucu olarak görmek kolaycılık olacaktır. Mahmud belki de ABD’nin eş Şebab’ı gerçekten bitireceğine inanmaktadır.
Şeyh Mahmud’un unutmaması gereken eş Şebab, el Kaide veya IŞİD gibi yabancı savaşçılardan asker devşiren bir örgüt değildir. Somali’nin artık bir gerçeğidir. Taliban nasıl Afganistan’ın bir gerçeği ise eş Şebab ta Somali içinden gelen bir örgüttür. Hiçbir zaman silaha bulaşmış terör örgütleri yabancı güçlerin desteği ile sonlandırılamaz, önlenemez.
Türkiye gibi Somali’de barış ve istikrarın sağlanması için yapıcı bir politika benimseyerek Somali askerini eğiten bir güç varken Somali tarihinde yaptıklarıyla adı kirlenmiş bir devletin teröre engel olabileceği söylenebilir mi?
Şeyh Mahmud’un yeni dönemde ülkenin ekonomisinin iyileştirilmesi, Mogadişu yönetiminin etki alanını genişletmesi, Somali diasporasının parasını ve yatırımlarını ülkeye çekmesi, eyaletler ve hakim kabileler arasındaki anlaşmazlıkların giderilmesine yönelik çabalar sarf edeceğinden kuşku yok. Fakat şiddet ve güvenlik sorunun ABD desteği ile çözülebileceğini söylemek için fazla iyimser olmak gerekiyor.
Biden, Somali’ye ekonomik, sosyal ve siyasi olarak yerleşmek istiyor
Liberal Biden yönetiminin Somali’ye asker konuşlandırmasının önceliği güvenlik sorunun çözümünden ziyade Somali’ye ekonomik, sosyal ve siyasi olarak yerleşmek istediği görünüyor. Daha önce ABD, Somali’deki isteklerini İngiltere ve Körfez ülkeleri kanalıyla gerçekleştirdi. Artık aracı devletlere de fazla ihtiyacı kalmadı, başta Mogadişu ve Puntland da serbest hareket edebileceği bir mevzi kazanmış durumda.
Somali’nin siyasileri, din adamları, hatta kabilleri arasındaki bölünmüşlük, ABD’nin işini daha da kolaylaştıracaktır. Çünkü artık Şeyh Mahmud’un ABD askerlerine bir kafa işareti ile sözde izin vermesi ABD askerlerinin etki alanını genişletecek, operasyonlarını hızlandıracaktır. Daha önce Kenya ve Cibuti’den hava operasyonları yapılıyordu artık kara operasyonlarının da yolu açılacaktır.
ABD operasyonlarının devam eden savaşı sonlandırmak yerine güvenlik ağını genişleteceği açık. ABD özellikle Somali de yapacakları için bir kamuoyu oluşturmak adına medyaya destek ayırdı. Yakında ABD’nin Somali’de yaptıklarını meşrulaştıracak ve zafer algısı yaratacak medya şimdiden hazır.
Belki Mogadişu çevresinde terör faaliyetleri azaltılabilir fakat şiddet daha çok kırsal kesime çekileceğinin işaretleri var. Mogadişu’daki yeşil güvenli hat belki birkaç sene içinde bütün şehre yayılacak ama şiddet sarmalı daha da genişleyecektir.
Şunu peşinen söyleyelim, Trump ve Biden dönemlerindeki ABD’nin Somali politikalarında bir değişiklik yok, tersine ABD Somali’de lojistik varlığını artırıyor. Diğer bir noktada ABD “Kara Şahin Düştü” operasyonundan sonra tekrar Somali’ye yerleşiyor. Somali Ulusal Ordusu’na bağlı Danab özel kuvvetlerini eğitmesi de bunun bir parçası.
ABD’nin artık bölgede İngiltere ve Körfez ülkeleri gibi taşeronlara da ihtiyacı yok. Hızlıca başta telekomünikasyon ve medya alanında yatırımlar yapmaya devam ederek yol, köprü yapma gibi yatırımları da diğer paydaşlarına bırakmaya devam edecek.
Hasan Şeyh Mahmud’la Somali’de yeni bir dönemin başladığı daha seçim sonuçlarının açıklanmasında yapılan ziyaretlerle gösterildi. Türkiye 2011’den beri sahada en etkili olan devlet diyebiliriz. Umarım 2011’den beri yürütülen Somali politikası sekteye uğramaz ve Somali ile Türkiye arasındaki ilişkiler ABD’ye rağmen daha da güçlenir.
[İbrahim Tığlı, Merhaba Afrika Genel Yayın Yönetmeni]