BATI AFRİKADOĞU AFRİKAGÜNEY AFRİKAHABERLERORTA AFRİKAPOLİTİKA

Sahra Altı Afrika’daki Frankofon ülkeler, Filistin meselesinde “Sessizliği” Seçti

7 Ekim 2023 sabah saatlerinde Hamas’ın başlattığı “Aksa Tufanı” adlı harekatının ardından İsrail güçlerin Gazze Şeridi’ne yönelik hesapsız bombardımanları sonucu olarak, Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı verilerine göre, yaklaşık 2 bin 704’ü çocuk ve 1584’ü kadın, 364’ü yaşlı olmak üzere 6 bin 546 kişi öldü, 17 bin 439 kişi yaralanmıştır. İsrail bu insanlık suçlarını işlerken Batılı ülkelerin desteğini almış olsa da dünyanın dört bir yanından gerek devletlerin kınama mesajları gerekse de sivil hareketlerin gösteri yürüyüşleri ile tepki almıştır.

Peki Sahra Altı Afrika’daki Frankofon ülkeler ne yaptı, ya da neler dedi?

Fildişi Sahili, İsrail’de yaşayan vatandaşlarına yönelik bildiride bulundu. Fildişi Sahili hükümeti bir basın açıklamasında vatandaşlara seslendi ve onları “koruma barınaklarından uzaklaşmamaya” “çağrıda bulundu”.

Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla Birleşmiş Milletler Filistin Halkının Vazgeçilmez Haklarının Kullanılmasına İlişkin Komite’ye başkanlık eden Senegal, “İsrail-Filistin çatışmasındaki düşmanlıkların yeniden başlamasından ciddi şekilde endişe duyduğunu” söyledi. Daha sonra “bu yeni sarmalın kökenindeki saldırıları kınıyor” ve “taraflar arasındaki müzakerelerin mümkün olduğu kadar çabuk canlandırılması ihtiyacını” hatırlattı.

Togo, Dışişleri Bakanı Robert Dussey aracılığıyla “Hamas’ın İsrailli sivillere yönelik terör saldırısını güçlü bir şekilde kınıyor”. X hesabında yayınlanan bir açıklamada da, “İsrail ve Hamas’ı farklılıkları çözmek için diyaloğu sürdürmeye teşvik ediyoruz” diye ekledi. Kongo Devlet Başkanı Félix Tshisekedi ise Hamas’ı sert bir şekilde kınadı ve “İsrail halkıyla dayanışma içinde olduğunu” ifade etti.

Sahra altı Fransızca konuşulan Afrika ülkelerinin İsrail-Filistin krizine yaklaşımındaki bu farklılık elbette çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir. Bunlara rağmen, 7 Ekim’den bu yana kadar Afrika’dan Gazze’de yaşananlara yönelik Afrika’dan en gür sesleri Güney Afrika, Kuzey Afrika ülkeleri ve Afrika Birliği’nden geldi.

Afrika Birliği (AU), Afrika Birliği Komisyonu Başkanı’nın, Sayın Moussa Faki Mahamat, her iki tarafı da “iki Devletin yan yana yaşaması ilkesini uygulamak için önkoşul olmaksızın müzakere masasına dönmeye” çağırdı.

İsrailli ve Filistinli sivillerin yaşamları ve bölge barışı üzerinde çok ciddi sonuçları olan İsrail-Filistin savaşının patlak vermesiyle ilgili en derin endişesini dile getirdi. Afrika Birliği Komisyonu Başkanı, Filistin halkının, özellikle de bağımsız ve egemen bir devletin temel haklarının inkarının, kalıcı İsrail-Filistin geriliminin ana nedeni olduğunu hatırlattı. Her iki tarafa da askeri düşmanlıklara son verilmesi ve Filistin halkının ve İsrail’in çıkarlarının korunması için uyum içinde yaşayan iki Devlet ilkesinin uygulanması için koşulsuz olarak müzakere masasına dönmeleri yönünde acil bir çağrıda bulundu. Ayrıca 18 Ekim’de Afrika Birliği Komisyonu ve Arap Devletleri Birliği Genel Sekreterliği’nin Gazze’deki Vahim Duruma ilişkin ortak açıklamada bulunarak “Gazze’deki düşmanlıkların derhal durdurulması ve 2,2 milyon Filistinliye temel yardım ve acil insani yardımın sağlanması için uluslararası ortak çaba gösterilmesi çağrısını” yaptılar.

Sonuç olarak;

Sahra altı Afrika’nın zaten aylardır derin çatışmalar, darbeler ve büyük istikrarsızlıklarla boğuştuğunu biliyoruz. Dolayısıyla, Orta Doğu’da yeni bir çatışma durumu yalnızca daha da kötüleştirecektir. Bu bağlamda birçok Afrika devletinin tuttuğu tepe çizgisi ve Afrika Birliği’nin konumlandırmasının istikrarı daha temkinli görünüyor. Bu ülkelerin bugüne kadar 7 Ekim olaylarından sonra İsrail’e karşı tepkileri temelde üç yol arasında gidip geldi: gerilimi düşürme çağrısı; Hamas’ın kınanması; Sessizlik, bu arada pek çok ülkenin bu konuda kamuoyuna açıklama yapmadığı dünyadaki tek yer olabilir.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu