BÖLGELERDOĞU AFRİKAHABERLER

Kızılay’da Somalilere yapılanlar sosyal medyada tepki çekti

Başkent Ankara’nın Kızılay semtinde Somali restoranında kaydedilen görüntüler sosyal medyada tepkiyle karşılandı.

Somali restoranının ortaklarından Muhammed İsse Abdullah, dükkanlarının bütün resmi belgelere sahip olduğunu söyleyerek Somalililerin yaşadıkları sıkıntıların giderilmesi çağrısında bulundu.

Abdullah, “Şimdiye kadar en az 30 kere dükkânımız kapatıldı. Bu sıkıntılardan dolayı işyerlerini devredip Türkiye’yi terk eden Somalililer oldu. Biz bunu kesinlikle Türkiye’ye mal etmiyoruz. Ve elimizden geldiği kadar iki kardeş ülkenin arasında kültürel, ekonomi ve sosyal alanda katkıda bulunmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Bir yıla yakın bir süredir bu sorunu yaşadıklarını hatırlatan Abdullah, her şeye rağmen bunu Türkiye’ye mal etmek istemediklerini söyleyerek “Yıllardır Türkiye’de yaşamış biri olarak bu olayı Türkiye’ye mal etmek istemiyorum. Sadece kişisel bir işgüzarlık olduğunu düşünüyoruz. Yetkililere ulaşırsa da gerekenin yapılacağını bekliyoruz.” dedi.

Kızılay esnafı, sosyal medyada paylaşılan videoda buradaki Somalilileri yıllardır tanıdıklarını belirterek hiçbirinden zarar görmediklerini ve esnaf olarak Somalililerden memnuniyet duyduklarını dile getirdi.

Olaya ilişkin görüntüler üzerine gazeteci ve akademisyenler tepki gösterdi.

Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi Mürsel Bayram, mülteci karşıtlığının Somalileri de hedef aldığına vurgu yaparak bu olayların Türkiye-Afrika ilişkilerini zedeleyebileceğini belirtti. Bayram, ‘‘Unutmayalım ki Afrika devletlerinin Ukrayna meselesinde BM’de çekimser kalmalarının nedenlerinden birisi, Afrikalılara yönelik kötü muamele görüntüleriydi. Elbette Türkiye’de bu boyutta bir muamele olası değil, ancak büyüyen yabancı düşmanlığı Afrikalıları muaf tutmayabilir.’’ ifadelerini kullandı.

İnönü Üniversitesi Öğretim Üyesi İsmail Söylemez, yaşanan olayların Türkiye’nin mefaatlerine aykırı olduğunu dile getirdi:

‘‘Mülteci karşıtlığı ve ırkçılık ile mücadele bir devlet politikası olmak zorundadır. Bu yüzden Göç ve Diaspora/Uyum Bakanlığı artık zaruret haline gelmiştir. Mülteci karşıtlığı kabul edilemez. Irkçılık Türkiye’ye kaybettirir. Mülteci karşıtlığı Türkiye’nin menfaatlerine aykırıdır.’’

Gazeteci İbrahim Tığlı ise Türkiye’nin Afrika açılımını hatırlatarak bilhassa Somali’de insani diplomaside Türkiye’nin öncü rol üstlendiğine vurgu yaptı. Tığlı, Türkiye’de yaşayan Somalilerin önemini şu sözlerle belirtti:

‘‘Bugün yasal biçimde gelen iş kuran Somalilere “gidin başka yerlere” denilirse yarın bizim Afrika’daki şirketlere kurumlarımıza da denir. Bu sefer bizi ne gıda yardımları kurtarır ne de Afrikalı çocuklara gösterdiğimiz sevgi, muhabbet… Hep beraber ilişkileri güçlendirmeliyiz.’’

Türkiye Çad Dostluk Platformu Başkanı Erhan Vargün, Türk kamu kurumlar, sivil toplum kuruluşları ve özel sektörün Afrika’daki faaliyetlerinin bu olaylar sonucunda zarar göreceğini ifade etti:

‘‘Yasadışı bu ayrımcı uygulamalar on yıllardır TİKA, TDV, AFAD, THY, YTB, üniversiteler vb devlet kurumlarımızın, STK’larımızın ve iş insanlarımızın yaptığı çalışmaları, fedakarlıkları zedelemektedir, emeklerimize yazık.’’

Gazeteci Ragıp Soylu, Somalili işletmecilere yönelik bir süredir devam eden eylemleri eleştirdi. Soylu, Somalili işletmecilerin ruhsatları olmasına rağmen uzun zamandır benzer muameleye maruz kaldığına dikkat çekti:

‘‘Kızılay’daki Somali kafelerinin hepsinin ruhsatı var. Kafe sahiplerinin oturma izni var. Hepsi Türkçe konuşuyor. Sahipleri genelde Türkiye’de eğitim görmüş kişiler. Kimileri Türk vatandaşlarıyla evli. Defalarca haberi yapıldı. Olay sürmeye devam ediyor.’’

Köşe yazarı İsmail Kılıçarsalan, ruhsatlı işletmelere yapılan ırkçı muameleyi eleştirdi:

“Popüler ırkçılık giderek ‘insana doğrudan düşmanlığa’ evriliyor. Delirdik mi yahu? Ruhsatlı, vergi veren işletmeye polis baskın yapıp “burada istenmiyorsunuz, başka yere gidin” diyor. Tek kelimeyle rezalet. Fırınlara da dolduralım mı? Altın dişlerini de sökelim mi?”

İstanbul Üniversitesi Hukuk Faküktesi Öğretim Üyesi Adem Sözüer, Somalili işletmelere karşı yapılan uygulamanın hukuk dışı olduğuna dikkat çekti:

”Türkiye Cumhuriyetinin kanunlarına göre Türkiye’ye yerleşmiş, Türkçe konuşan, resmî makamlardan ruhsat alıp iş yeri açan insanları polisin yıldırma uygulamaları hukuk dışıdır. Hele bu yıldırma ‘Sadece ten renginden dolayı’ yapılıyorsa daha da vahim bir hal.”

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu