BÖLGELERGÜNEY AFRİKARÖPORTAJSAĞLIK

Covid-19’un Yansımaları ve Pandemi Sürecinde Güney Afrika

Cape Town'da insan genetiği üzerine çalışan Türk bilim insanı Safiye Yıldız, Güney Afrika'daki pandemi süreci ve Afrika'daki aşı çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Safiye Yıldız, Güney Afrika’nın bilimsel araştırmalarda Afrika Kıtası’nda birinci sırada olduğunu ifade ederek “Bilindiği üzere 1967 yılında dünyada büyük yankı uyandıran bir ilk, insan kalbinin başka bir insana nakli de ilk Güney Afrika’da gerçekleşmişti.” dedi.

Güney Afrika’nın Covid-19 salgını genel seyri hakkında bilgi verir misiniz? Ülkede pandemiye karşı ne gibi tedbirler alındı? Pandemi sağlık hizmetlerini nasıl etkiledi?

Güney Afrika’da ilk vaka, İtalya’dan dönen genç bir hastadaydı ve 5 Mart 2020’de duyurulmuştu. Vaka sayıları kısa bir sürede katlanarak büyümeye devam etti. İlk hafta rapor edilen vakaların geneli yurt dışı kaynaklı idi. Fakat daha sonra yerli vakalar da artmaya başladı. Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa ilk hafta okulları tatil etmek ve akşam alkol satışlarını yasaklama kararını duyurmuşken ikinci hafta alarma geçildi. Birçok ülkeye sınırlar kapatılmıştı ve 27 Mart’tan itibaren 21 gün boyunca sokağa çıkma yasağı ilan edilmişti. Ve bu yasaklar bir süre daha uzatılmıştı.[i]

Güney Afrika’da salgının başından beri bir karantina sistemi işlemektedir. Bu sisteme göre karantina seviyeleri vaka sayılarına göre arttırılıyor veya azaltılıyor. Tam kapanma Seviye 5 iken, yasakların en aza indirildiği karantina seviyesi Seviye 1 olmaktadır. Omicron çıkmadan evvel karantina Seviye 1’de idi. Halen de bu seviyede devam etmektedir. Bu seviyeye göre şu an Güney Afrika’nın sınırları yurtdışına açık, şehirlerarası seyahat serbest, kapalı alanlarda maske takmak zorunlu, toplu faaliyetler belirli sayıya kadar ve KOVİD-19 kurallarına uygun olacak şekilde yapılabiliyor, ve de gece 12’den saat 4’e kadar sokağa çıkma yasağı var. Yılbaşından itibaren bu kısıtlamalar da rahatlatıldı ve sokağa çıkma yasağı tamamen kaldırıldı. Gece sokağa çıkma yasağının arkasındaki asıl sebep ise alkol tüketimini engellemek; bu sayede gece kulüplerindeki toplu eğlenceleri engellemek ve daha da önemlisi alkol tüketiminden ötürü meydana gelen trafik kazaları ve alkol komaları gibi travmaların önüne geçip hastanelerdeki (bilhassa travma ünitelerindeki) yoğunluğu azaltmaktır. Bu sayede alkol yasağı olduğu zamanlar, özellikle hafta sonları hastanelerdeki yoğunluğun yarı yarıya azaldığı da görülmüştür…

Pandemi sürecinde tam kapanma gibi durumu oldu mu? Eğer olduysa nasıl bir kapanma süreci oldu? Çoğunlukla hangi sektörler zarar gördü? Devlet bu sektörlerde zarara uğrayanlar için herhangi bir yardım sağladı mı?

Güney Afrika ilk KOVİD-19 vakasının görülmesinden itibaren neredeyse bütün 2020 yılı boyunca tam kapanma içindeydi diyebiliriz… Bu konuda asla tolerans tanımadılar. Sokakta dahi maske takmayanlara hapis cezasına varan düzenlemeler getirilmişti. Ancak 2021’de aşıların da ülkeye gelmesiyle birlikte tam kapanmadan yavaş yavaş geri adım atılmaya başlandı. Mesela Seviye 5’ten 4’e veya 3’e indirildi. Bu düzenlemeler vaka sayılarının seyrine bağlı olarak arttırıldı veya azaltıldı. Kapanmalardaki asıl sebep hastanelerin doluluk oranını kontrol altında tutmak içindi. Maalesef Güney Afrika Devleti bu süreçten zarar görenlere kayda değer bir destek sağlayamadı. Tahmin edileceği gibi en çok zarar gören sektörler alkol üreticileri, gece kulüpleri ve restoranlar olmuştur. Fakat ülke neredeyse tamamen bir kapanmada olduğu için diğer sektörler de en az bunlar kadar etkilendi. Üniversitelerde KOVİD-19 harici araştırmalar bile yasaklardan dolayı sekteye uğradı. Biz laboratuvarlarımıza 2020’de Mart ayından itibaren neredeyse bütün sene geri dönemedik. Bu durum dolaylı olarak Güney Afrika Milli Araştırma Vakfı gibi burs kurumlarını zor duruma sokmuştur. Zira çoğu öğrenci araştırmalarını tamamlayamadığı için burslarını uzatmak zorunda kaldılar.

Omicron varyantının ilk tespit edildiği ülke olan Güney Afrika’da ek sağlık tedbirleri alındı mı? Diğer ülkelerin getirdiği kısıtlamalar ülkeyi nasıl etkiledi, gözlemleriniz nelerdir?

Bildiğiniz gibi Güney Afrika ekonomisinde turizm çok önemli bir yere sahip. Haliyle bu durum turizmi, özellikle yaz mevsiminde turistlerin uğrak yeri olan Cape Town şehrine seyahatleri engelledi ve bu durum ekonomiyi çok büyük bir zarara uğrattı. Sadece devlet yetkilileri ve Cumhurbaşkanı değil, ülkenin bilim insanları da bu duruma tepkilerini gösterdiler.[ii] Bu şekilde dünya çapında ciddi bir baskı uyandırdı. Kısa bir süre sonra başta İngiltere olmak üzere, çoğu Avrupa ülkeleri sınırlarını tekrardan açma kararı aldı.

Omikron varyantı nedeniyle herhangi bir ek tedbire gidilmedi. Sadece test imkanları biraz daha genişletildi ve PCR test ücretleri düşürüldü. Önceleri 850 rent (South African Rand) olan PCR testi şimdi 500 rent oldu.[iii] Arttırılan aşı kampanyalarıyla birlikte, geçtiğimiz ay itibariyle takviye dozları açılmaya başlandı.

Bulaşıcı Hastalıklar ve Moleküler Tıp Enstitüsü, Cape Town Üniversitesi

Omicron varyantı nedeniyle çoğu ülkenin Güney Afrika’ya kapılarını kapatması Güney Afrika basınında nasıl yer aldı? Bu kararlara karşı halkın tepkisi konusundaki gözlemlerinizi söyleyebilir misiniz?

Geçmişi sömürgeci devletlerin ırkçı politikalarıyla, tarihi haksızlıklarla ve acılarla dolu bu ülkede ne yazık ki ırkçılık hala kanayan bir yaradır… O yüzden bu türlü olaylar halk arasında da ciddi tepkiler uyandırıyor. Sosyal medyada, çeşitli televizyon kanalları ve uluslarası basında bu tepkiler yayınlanmıştır. Alanında uzman hocalarımız da bu duruma sessiz kalmamış medyada röportajlarında tepkilerini ısrarla dile getirmişlerdir. Nitekim etkili de oldular…

Afrika ülkelerine gönderilen milyonlarca aşının tarihi geçtiği için çöpe atılma riski olduğuyla ilgili birçok haber gördük. Bu haberlerin aslı nedir? Eğer doğruysa bu durum neyden kaynaklanıyor?

2021 senesinin başlarında Hindistanlı bir şirket Güney Afrika’ya aşı göndereceğini duyurmuştu ve anlaşmalar neticesinde ilk aşı siparişleri Güney Afrika’ya ulaştı. Fakat aşıların son kullanma tarihine sadece 2 ay kaldığı öğrenilmişti. Bu hususta yetkililerin yaptığı açıklamayı direkt paylaşmak daha manidar olur: “Aldığımız aşıların henüz son kullanma tarihinin geçmediğini belirtmemiz gerekir. Sağlık Bakanlığı, orijinal aşı planında, AstraZeneca aşısının ilk doz aşamasını, son kullanma tarihinden önce tamamlanacak şekilde planlamıştı. Nisan son kullanma tarihi, kalite güvence ve kontrol protokollerimizin uygulanmasıyla doğrulanmıştır”.[iv] Daha sonra ise bu AstraZeneca aşısının uygulanması Beta varyantına karşı daha az etkili olduğu için durdurulmuştur.[v] Ülke genelinde J&J ve Pfizer/Biontech aşıları uygulanıyor ve son kullanma tarihleri ile ilgili bir sorun yaşanmadı. Fakat J&J aşılarından bir partisi kalite-kontrolden sonra hatalı olduğu görülmüştü ve derhal toplatılmıştı…

Güney Afrika sağlık ve araştırma konusunda ileri olduğu için her seferinde, bir şekilde bunlara benzer hataları tespit edip engelleyebiliyor. Genel itibariyle maalesef Afrika’ya gönderilen aşılarda çeşitli sıkıntılar var. Nedenini bilemiyoruz fakat tahmin edilebileceği üzere diğer ülkeler bu aşıları ‘destek olma’ maksadı altında Afrika ülkelerine göndererek hem ellerinden çıkarmış oluyorlar, hem de Afrika ülkelerine ‘destek’ olmuş oluyorlar…

Yeni Şafak’taki röportajınızda Güney Afrika’nın aşı konusunda alarma geçtiğini söylemiştiniz. Güney Afrika, halkına yeterli sayıda aşı temin edebiliyor mu? Ediyorsa halkı aşılama konusunda şu anki durum nedir? Yerli halkın Covid-19 aşılarına karşı tavrı nedir? Aşıya ve aşının temin edildiği ülkelere karşı bir önyargı söz konusu mu?

Güney Afrika’da yeterli aşı var ve 12 yaş ve üzeri herkesin ücretsiz aşı olma ve hatta takviye doz olma hakkı da geçtiğimiz aylarda açıldı. Buna rağmen şimdiye kadar son aşılanma oranları yaklaşık %30’lara anca dayanıyor… Aşılanma hızında ve oranında iki ana problem var. Birincisi, Güney Afrika’nın sağlık sistemi, hastane ve klinik sayıları ve hatta belirli alanlardaki uzman doktor sayısı oldukça yetersiz. Artan nüfusa oranla hastane sayılarının çok daha fazla olması gerekiyor. Bu durum aşılama hızını yavaşlatıyor. Cape Town gibi gelişmiş bölgelerde aşı merkezleri açılmış olsa da ülke genelinde günlük aşılama kapasitesi düşük olmuş oluyor. İkinci problem ise halkın aşı konusunda bilinçsiz olması ve bunun neticesinde insanlarda ya aşı karşıtlığı ya da aşı korkusu uyandırıyor olması. Özellikle township dediğimiz yoksul bölgelerde ciddi bir nüfus yaşıyor ve buralardaki insanların çoğu dünyadaki gelişmelerden dahi habersiz. Diğer bir kesim de dünyanın her yerinde olduğu gibi, bütün bilgilere ve uzmanların tavsiyelerine ulaşabiliyor olmasına rağmen aşı karşıtı veya çekimser… Bunu diğer ülkeler gibi Güney Afrika Devleti de aşamadığı için, geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanı Ramaphosa belli başlı yerlerde aşı politikaları getireceklerini duyurdu. Bu kararın en zor alınan ülkelerden birisi Güney Afrika’dır. Zira bu ülke hiçbir şekilde zorlamaların olmadığı, her fikrin, inanışın ve yaşam tarzının hoş görüldüğü bir ülke…

Yeni omicron varyantını tespit eden Güney Afrika Genom Gözetim Ağı kuruluşundaki (“NGS-SA”) bazı araştırma merkezleri

Afrika’daki aşı çalışmalarının geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Güney Afrika araştırma konusunda Afrika’da birinci sırada yer alıyor. Dolayısıyla kıtada bilimsel çalışmaların en yoğun olduğu ülke. Biraz eskiden de örnek verecek olursak; bilindiği üzere 1967 yılında dünyada büyük yankı uyandıran bir ilk, insan kalbinin başka bir insana nakli de ilk Güney Afrika’da gerçekleşmişti… Güney Afrika’nın en iyi yüksek eğitim kurumu olan Cape Town Üniversitesi’ne bağlı Groote Schuur Hastanesi’nde Tıp doktoru Christian Barnard dünyanın ilk insandan-insana kalp naklini başarmıştı.[vi],[vii]

Dünyanın ilk kalp naklinin yapıldığı (1967), Cape Town Üniversitesi, Tıp Fakültesi’ne bağlı Groote Schuur Hastanesi

Güney Afrika diğer Afrika ülkelerine de destek veriyor ve hatta ortak çalışmalar yürütüyor. Omikron varyantının tespiti de bunlardan birisidir. Güney Afrika’da -diğer Sahra-altı Afrika ülkeleri de dahil – bilimsel araştırmalara hem devlet hem de özelde çok ciddi araştırma fonu ve burs desteği veriliyor. Bu da bilimsel araştırmaların sürdürülmesinde ve büyük başarılara imza atması sürecinde kilit rol oynayan bir etmen. KOVİD-19 çalışmaları dahil tıbbi araştırmalar konusunda durmadan dünya genelinde çalışmalar ve yayınlar yapıyor olması Güney Afrika üniversitelerini ve tıbbi araştırma bölümlerini dünya sıralamasında ilklere taşıyor. Bunun en önemli örneği, dünyada 13. sırada olan Cape Town Üniversitesi İmunoloji bölümüdür.

Geçtiğimiz gün bu konuda çok güzel bir makale yayınlandı. Bu soruyu çok iyi özetliyor. Makalede, Afrika’da iki senedir KOVİD-19 pandemisinden alınması gereken dersler tartışılırken ve dünyadan yeterli destek görmediklerini belirtirken, “Afrika’nın acilen kendi sağlık güvenliğini garantilemeye ihtiyacı var” diyor Afrikalı araştırmacılar…[viii] Güney Afrika, Botswana, Batı Afrika’da Nijerya, ve Etiyopya gibi Afrika ülkeleri pandemi sürecinde bilimsel araştırmalara ve hatta aşının geliştirilmesinde rol oynayan mutasyonların ve varyantların tespitindeki başarıları sayesinde çok büyük katkı sağlamıştır. Fakat Afrikalı bilim insanlarının da dediği gibi, dünya basınında hak ettiği yeri alamıyor. Bu yüzden kendi kendisine yetebilmeyi hedefleyen Afrika, bilim insanlarını olabildiğince desteklemeye devam ediyor ve Afrikalı bilim insanları da gece gündüz demeden çalışmalara devam ediyor. Birçok tıbbi malzeme üretim merkezleri kurulduğu gibi, çok yakında, üniversitemiz dahilinde, KOVİD-19 mRNA aşı üretim merkezi de Güney Afrika’da kurulmayı bekliyor…[ix]

Chris Hani Baragwanath Hastanesi, Johannesburg. Afrika’nın en büyük, dünyanın ise üçüncü en büyük hastanesi.

[i] Güney Afrika’da Koronavirüs (Covid-19) Salgını ve Alınan Önlemler, https://afam.org.tr/guney-afrikada-koronavirus-covid-19-salgini-ve-alinan-onlemler/, 08 Ocak 2022 tarihinde erişildi.

[ii] Omicron variant: South Africa being ‘punished’ by international community, says Dirco, https://www.news24.com/news24/southafrica/news/omicron-variant-south-africa-being-punished-by-international-community-says-dirco-20211127, 08 Ocak 2022 tarihinde erişildi.

[iii] Lancet Laboratories, coronavirus info hub, https://www.lancet.co.za/corona-virus-info-hub/sars-cov-2-test-prices/, 08 Ocak 2022 tarihinde erişildi.

[iv] South African Government, Vaccine FAQs,  https://www.gov.za/coronavirus/faqs/vaccine, 08 Ocak 2022 tarihinde erişildi.

[v] S.A. Madhi, V. Baillie, C.L. Cutland, M. Voysey, A.L. Koen, L. Fairlie, S.D. Padayachee, K. Dheda, S.L. Barnabas, Q.E. Bhorat, C. Briner, G. Kwatra, K. Ahmed, P. Aley, S. Bhikha, J.N. Bhiman, A.’.E. Bhorat, J. du Plessis, A. Esmail, M. Groenewald, E. Horne, S.-H. Hwa, A. Jose, T. Lambe, M. Laubscher, M. Malahleha, M. Masenya, M. Masilela, S. McKenzie, K. Molapo, A. Moultrie, S. Oelofse, F. Patel, S. Pillay, S. Rhead, H. Rodel, L. Rossouw, C. Taoushanis, H. Tegally, A. Thombrayil, S. van Eck, C.K. Wibmer, N.M. Durham, E.J. Kelly, T.L. Villafana, S. Gilbert, A.J. Pollard, T. de Oliveira, P.L. Moore, A. Sigal, and A. Izu, for the NGS-SA Group & the Wits–VIDA COVID Group, 2021. Efficacy of the ChAdOx1 nCoV-19 Covid-19 Vaccine against the B.1.351 Variant, N Engl J Med, 384:20, s. 1885-1898.

[vi] Güney Afrika’nın Bilinmeyen Bir Siması: Dr. Christiaan Barnard ve Dünyanın İlk Kalp Nakli, https://afam.org.tr/guney-afrikanin-bilinmeyen-bir-simasi-dr-christiaan-barnard-ve-dunyanin-ilk-kalp-nakli/, 09 Ocak 2022 tarihinde erişildi.

[vii] Barnard, C., & Pepper, C. B., 1969. Christiaan Barnard: One Life. s. 16, Cape Town, Timmins, Howard.

[viii] Happi C. T., & Nkengasong, J. N., 2022. Two years of COVID-19 in Africa: lessons for the world, Nature, Vol 601, s. 22-25.

[ix] Africa’s first mRNA vaccine technology transfer hub gets to work, https://theconversation.com/africas-first-mrna-vaccine-technology-transfer-hub-gets-to-work-171019, 09 Ocak 2022 tarihinde erişildi.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu